Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Dijital çağda kadınları, teknoloji ve inovasyon alanlarında güçlendirmeyi, ülkemizin geleceğine yapılacak önemli bir yatırım olarak görüyoruz.” dedi.
Göktaş, Bakanlıktaki konferans salonunda düzenlenen, Kadınlara Yönelik Yapay Zeka ve Veri Bilimi Geliştirme Programı’nda yaptığı konuşmada, 21. yüzyılda bilimsel yöntemlerin belirlediği yaşam düzeninde bilginin en büyük güç olarak kabul edildiğini söyledi.
4. Sanayi Devrimi ile ulaşılan teknolojilerin üretim ve sanayi ile sosyal hayatı da hızla dönüştürdüğünü belirten Göktaş, bu dönüşümün dijitalleşme ve otomasyon gücüyle ilerleme sağladığını dile getirdi.
Temel bilgisayar becerileri olan veri kaydetme ve saklama işlemlerinin dijitalleşme sürecinde yeni teknolojilerle zenginleştiğini aktaran Göktaş, “Günümüzde veriler insan zekasına benzer yöntemlerle yorumlanabiliyor ve karar verme süreçlerine dahil edilebiliyor. Bu süreçte çalışma hayatında köklü değişimler, yeni meslek tanımları, teknoloji temelli yeni istihdam alanları oluşuyor. Yapay Zeka ve Veri Bilimi, bu dönüşümün önemli temsil alanlarından biri. Doğru analiz ve stratejilerle değerlendirilen veriler, toplumun her alanında inovatif çözümlerin anahtarı olma potansiyeli taşıyor.” diye konuştu.
“Geleceğin dünyası, kapılarını sadece dijital teknolojilerin dilini bilenlere açmaya hazırlanıyor”
Göktaş, 2020’de yapılan araştırmaya göre 2030’da en büyük değişikliğin yüzde 63 oranı ile teknoloji becerilerinde olacağının beklendiğini söyledi.
Geleceğin dünyasının kapılarını sadece dijital teknolojilerin dilini bilenlere açmaya hazırlandığına işaret eden Göktaş, şunları kaydetti:
“Dijital gelişmelerin hızla ilerlediği böyle bir dönemde kadınların ve kızların da dijital becerilerini geliştirmeleri, iş dünyasında daha güçlü bir şekilde yer almalarını sağlamak adına kritik bir önem kazanıyor.
YÖK verilerine göre, bu yıl üniversite eğitimine başlayan öğrencilerin yüzde 55’i kadınlardan oluşuyor. Ancak STEM olarak tanımlanan bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarından mezun olanların sadece yüzde 34,4’ünün kadın olduğu görülüyor. Yakın gelecekte ise mesleklerin yüzde 75’inin STEM alanlarında olacağı tahmin ediliyor. Türkiye’de şu an yükseköğretim kurumlarında, lisans ve yüksek lisans düzeyinde, yapay zeka programlarında eğitim veriliyor. Biz de Bakanlık olarak, Geleceğin Türkiye’sini inşa etmek için kadın-erkek herkesi kapsayan bütüncül bir anlayışla toplumu güçlendiren çalışmalar yapıyoruz. Dijital çağda kadınları, teknoloji ve inovasyon alanlarında güçlendirmeyi, ülkemizin geleceğine yapılacak önemli bir yatırım olarak görüyoruz. Kadınlar ve kız çocuklarının teknolojik becerilerini artırmaya yönelik eğitim programları düzenliyor, yeni nesil iş gücü ve istihdam süreçlerine hazırlanmalarını destekliyoruz.”
Bakan Göktaş, 81 ili kapsayan “Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı”nda kadınlara ve kız çocuklarına, teknolojik ve dijital dönüşüme uyumlu yeni beceriler kazandırılmasını hedeflediklerini vurguladı.
Bugün başlatılan Kadınlara Yönelik Yapay Zeka ve Veri Bilimi Geliştirme Programı’nı projenin en güçlü adımlarından biri olarak hayata geçirdiklerini ifade eden Göktaş, eğitimde, istihdamda veya mesleki eğitimde olmayan kişileri nitelendiren “NEET” grubunda yer alan STEM alanında eğitim almış genç kadınlar için tasarlanan bu programla öncelikle kadınların yapay zeka ve veri bilimi konusundaki yeteneklerini geliştirmeyi hedeflediklerinin altını çizdi.
Genç kadınların kariyer fırsatlarını artırmayı ve onları bu alanda liderlik rollerine hazırlamayı planladıklarını aktaran Göktaş, eğitim programı ile veri analizi, makine öğrenimi ve yapay zeka uygulamaları gibi konularda çok yönlü bilgi ve tecrübe kazanma imkanı sunduklarını söyledi.
“2028 yılı sonuna kadar kadın istihdam oranını yüzde 36,2’ye çıkarmayı hedefliyoruz”
Bakan Göktaş, Türkiye’nin dört bir yanında yaygınlaştıracakları bu program kapsamında ilk etapta 400 kişinin eğitim alacağını, katılımcıların aynı zamanda sektörde kendilerine rehberlik edecek ve ilham kaynağı olacak kişilerle bağlantı kurabileceğini dile getirdi.
Katılımcıların uluslararası geçerliliği olan eğitim müfredatıyla şekillendirilen eğitim sonunda uluslararası geçerliliği olan sertifika alacağını da ifade eden Göktaş, “Özellikle STEM alanında kadınların daha fazla temsil edilmesi ve NEET kadınların sosyal ve ekonomik açıdan güçlenmesi için gerçekleştirdiğimiz çalışmalara ağırlık vereceğiz.” dedi.
Göktaş, Türkiye’de kadın istihdam oranında yüzde 32,9, kadın iş gücüne katılım oranında ise yüzde 37,3 düzeyine ulaşıldığına işaret eden Göktaş, 2028 yılı sonuna kadar kadın istihdam oranını yüzde 36,2’ye kadın iş gücüne katılma oranını ise yüzde 40,1’e çıkarmayı hedeflediklerini vurguladı.
Bakanlık olarak kadınların ve kız çocuklarının bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında daha fazla yer almalarını sağlamayı amaçladıklarının altını çizen Göktaş, “Çünkü şunu çok iyi biliyoruz, kadının gücünü ekonomik kalkınmanın merkezine yerleştirmek, Türkiye’nin küresel arenada rekabetçi bir pozisyona ulaşması için vazgeçilmezdir.” diye konuştu.
